bist dran

Doğru telaffuz etmeyi ve etkili kullanmayı öğrenin "bist dran" içinde Almanca

bist · dran

/bist dʁan/

Almanca'dan "bist dran" tercümesi :

sıra sende

Turkish
"bist dran" ifadesi Türkçe olarak "sıra sende" şeklinde çevrilebilir. Birinin bir şeyi yapma sırası veya sorumluluğunu belirtir.
German
Die Wendung "bist dran" bedeutet, dass du an der Reihe oder an der Verantwortung bist, etwas zu tun oder zu sagen. Sie betont deine aktive Rolle in der Situation.

bist dran 👉

Populäre

Es ist deine Reihe.

Sıra sende.

Dieser Ausdruck zeigt an, dass es an der Person ist, etwas zu tun, zu sprechen oder eine Aktion auszuführen, oft in Situationen, in denen Menschen abwechselnd handeln.

Example use

  • du bist dran
  • jetzt bist du dran
  • okay, du bist dran

Synonyms

  • es ist deine Reihe
  • du bist an der Reihe
  • drankommen
  • es ist dein Zug

Examples

    German

    Nee, du bist dran. Wir wechseln uns ab.

    Turkish

    Hayır, sıra sende. Sırayla yapacağız.

    German

    – Ja, richtig! Du bist dran.

    Turkish

    — Evet, doğru! Sıra sende.

    German

    Nein ... - Ich mach einfach. Egal. Okay, du bist dran.

    Turkish

    Hayır... - Sadece yapacağım. Önemli değil. Tamam, sıra sende.

    German

    So, bin ich dran? Du bist dran.

    Turkish

    Yani, ben mi? Sıra sende

    German

    "Ja?", fragt Krapotke "Du bist dran", sagt Friedrich-Wilhelm müde.

    Turkish

    “Evet?” , Krapotke, “Sıra sende” diye soruyor Friedrich-Wilhelm yorgun diyor.

    German

    Wer muss würfeln, wer darf spielen? Du bist dran.

    Turkish

    Kim zar atmalı, kim oynayabilir? Sıra sende.

    German

    Du hast es ja auch recherchiert! - Jahaha! Jonas, du bist dran.

    Turkish

    Siz de araştırdınız! - Jahaha! Jonas, sıra sende.

    German

    Ja sag einmal, hörst du schlecht? Du bist dran jetzt, malefiz!

    Turkish

    Evet söyle bana, iyi duymuyor musun? Şimdi sıra sende, Maleficent!

    German

    Richtig, du bist dran, du bist dran, weil ich war letztes Mal dran. So isses.

    Turkish

    Pekala, sıra sende, sıran sende çünkü geçen sefer benim sıradaydı. Yani öyle.

    German

    Gott, du bist dran.

    Turkish

    Tanrım, sıra sende.

    German

    Peter, du bist dran. - Anna, meine Schwiegertochter.

    Turkish

    Peter, sıra sende. - Anna, gelinim.

    German

    Maria, du bist dran. Ah, wie schön! Ich freue mich auf diesen Satz.

    Turkish

    Maria, sıra sende. Ah, ne güzel! Bu cümleyi dört gözle bekliyorum.

    German

    Du bist dran, Rose. Spring!

    Turkish

    Sıra sende, Rose. Atla!

    German

    Ja und du bist dran.

    Turkish

    Evet, ve sıra sende.

    German

    Dann geh ich mal runter und du bist dran.

    Turkish

    Sonra aşağı ineceğim ve sıra sende.

    German

    Gut, ich glaub aber du bist dran. Du ich glaub so komm wir hier nicht weiter.

    Turkish

    Güzel, sanırım sıra sende. Böyle bir yere varacağımızı sanmıyorum.

    German

    Okay. Ali, du bist dran, was hast du dir vorgenommen?

    Turkish

    Tamam. Ali, sıra sende, ne yapıyorsun?

    German

    Ich bin dran. Du bist dran. Jeder ist mal dran.

    Turkish

    Sıra bende. Sıra sende. Herkesin sırası.

    German

    "Komm, Du bist dran..." Fleisch, Käse und Ketchup im Teigmantel!

    Turkish

    “Hadi, sıra sende...” Hamura sarılmış et, peynir ve ketçap!

    German

    Das bringt uns zu Nummer vier – du bist dran.

    Turkish

    Bu bizi dört numaraya getiriyor - sıra sizde.

    German

    jetzt kriegen wir einiges zurück. Luigi, du bist dran.

    Turkish

    Şimdi çok şey geri alıyoruz. Luigi, sıra sende.

    German

    So. Hallo. Geht das? Ja. Okay, du bist dran.

    Turkish

    Yani merhaba. Bu mümkün mü? Evet Tamam, sıra sende.

    German

    Du bist dran!

    Turkish

    Sıra sende!

    German

    So, du bist dran. Ich hätte es gern nochmal schön gemacht, aber gut.

    Turkish

    Yani sıra sende. Tekrar güzelce yapmak isterdim, ama iyi.

    German

    # Du, du bist dran Aber ich muss kurz überlegen, ob das ... Ich hab 'ne Idee.

    Turkish

    # Sen, sıra sende. Ama bir dakikalığına bunun olup olmadığını düşünmem gerek... Bir fikrim var.

    • Wir spielen Schach, du bist dran.
    • Wer ist dran mit Abwaschen? Du bist dran!
    • Im Unterricht fragt die Lehrerin: 'Wer kann die Frage beantworten? Lisa, du bist dran.'