Zarf
Viele Male; häufig.
Sık sık; çok defa.
Das Wort "oft" beschreibt, dass etwas viele Male oder häufig passiert. Es ist ein Adverb, das verwendet wird, um die Häufigkeit einer Handlung oder eines Ereignisses zu beschreiben.
🔄🤔
Es hängt davon ab, wie oft man so etwas benutzt.
Bir şeyi ne sıklıkla kullandığınıza bağlıdır.
Wir haben sehr oft zusammen gespielt.
Birlikte çok oynadık.
Harte Zeiten hat das Geschäft schon oft überstanden.
İş çoğu zaman zor zamanlardan kurtuldu.
Während seiner Abwesenheit regnete es oft im Maderanertal.
Onun yokluğunda, Maderanertal vadisinde sık sık yağmur yağdı.
Oft muss etwas erst zusammenwachsen, bis man diesen Step macht.
Bu adımı atmadan önce genellikle bir şeyin birlikte büyümesi gerekir.
Hier sitzen die Freunde oft zusammen.
Arkadaşlar sık sık burada otururlar.
Da hilft ja oft schon, wenn du rechtzeitig noch was unternimmst.
Zamanında başka bir şey yaparsanız genellikle yardımcı olur.
Grundwasser enthält in Deutschland oft zu viel Nitrat.
Almanya'daki yeraltı suları genellikle çok fazla nitrat içerir.
Also ganz alleine würde ich nicht oft auf Schnapsideen kommen.
Bu yüzden sık sık tek başıma schnapps fikirleri bulmazdım.
Was viele nicht wissen: Nika chillte oft mit berühmten Menschen.
Pek çok insanın bilmediği şey: Nika sık sık ünlülerle sakinleşir.
Yes, weil ich wurde sehr oft enttäuscht.
Evet, çünkü çok hayal kırıklığına uğradım.
Oft versuchen wir, etwas von Gott zu bekommen – auf Biegen und Brechen.
Sık sık Tanrı"dan bir şey almaya çalışırız - büküp kırarak.
Oft versuchen wir, etwas von Gott zu bekommen – auf Biegen und Brechen.
Sık sık Tanrı"dan bir şey almaya çalışırız - büküp kırarak.
Sie müssen oft sogar ihren Eltern unter die Arme greifen.
Çoğu zaman ebeveynlerine yardım etmek zorunda kalırlar.
Oft liegt ja das Auf und Ab nahe beieinander.
İniş ve çıkışlar genellikle birbirine yakındır.